PRP; kişinin kendi kanından alınan, içeriğinde çok fazla trombosit bulunan, doğal plazma sıvısına denilir. Trombositler, dokuların iyileşmesini ve kanın pıhtılaşmasını sağlayan çok özel kan hücreleridir. Ayrıca zarar gören bir dokuyla etkileşime geçtiklerinde kendini aktive ederek doku onarıcı etmenler salgılamaktadır.

PRP yöntemi ile saç ekimi dünyada halen gelişen ve modern tıpta devrim yaratan yöntemdir. PRP; derinin gençleşmesi, akne izlerinin giderilmesi, yaraların iyileşmesi ve saç dökülmelerinde çok fazla tercih edilen bir yöntemdir. PRP ile saç ekimi yaraların daha hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlarken, saçların büyüme süresini de hızlandırmaktadır.

PRP yöntemi ile yapılan saç ekimlerinde zayıflamış saç kökleriniz ve incelerek tüy gibi gözüken saç tellerinizi canlandırır ve sizi eski sağlıklı saçlarınıza kavuşturur. PRP yöntemi hastane de gerçekleştirilen bir işlemdir. PRP destekli saç ekiminde öncelikle doktorunuzun sizden alacağı kan gerekli işlemlerde geçirilir ardından elde edilen PRP saç köklerine enjekte edilir. Bütün bu işlemler yaklaşık olarak 30 dakikada tamamlanmaktadır.

PRP uygulanan bölge de ilk olarak doku gelişmesi görülür ardından zayıf kıl kökleri onarılır ve bu zayıf kıl köklerinden de güçlü saçlar ortaya çıkar. PRP yöntemi ile saç ekimi hem kadınlar hem de erkekler için güzel sonuçlar alınan bir yöntemdir.

Saç ekiminde PRP nasıl yapılmaktadır?

Tedavi yapılmadan önce PRP tedavisi yapılacak olan kişiden 10-20 ml arasında bir kan alınır. Alınan kan özel olarak geliştirilen yöntemler yardımıyla kırmızı hücrelerden ayrıştırılmaktadır.

Yapılan bu işlemin ardından platelet ve trombosit hücrelerinden zengin materyaller ortaya çıkartılır. Elde edilmiş olan bu materyal yardımıyla saç köklerine uygulama yapılabilir. PRP uygulaması yapıldıktan sonra saç kökleri kendini onarır ve yeniden sağlıklı hallerine geri dönmeye başlayacaktır. PRP yöntemi ayakta uygulanabilen, ağrısı olmayan bir yöntemdir ve kesinlikle bir ameliyat değildir.

PRP, yaklaşık 2-3 dakika içerisinde uygulanır ve uygulamanın ardından herhangi bir şişlik, morluk olmayacağı için kişi günlük hayatına geri dönebilir.